11 Temmuz 2013 Perşembe

YORUM: "Gezi Parkı Fantezi''si ve 100.YIL BİRLİK PARKI GERÇEĞİ!..."

Ankara / Çankaya "100.yıl birlik parkı" aynı imarlaşma kararlarından geçen sene mahkeme kararları ile kurtarıldı.
Ancak idare/Ankara b.belediyesi aynı ısrarında 2013 yılında da devam ediyor.
Yeni 2013 yılı süreci ise mahkeme kararlarını uygulamamak ve hukuku atlatmak ve yok saymak temeline dayanmaktadır.
Ancak mimarlar odası Ankara şb, şehir plancıları odası Ankara şb, peyzaj mimarları odası Ankara şb. Ve parkı kullanan bölge sakinleri tarafından açılan iptal davalarında ilgili mahkemeler keşif ve yürütmeyi durdurma kararları vermiş durumdalar. Hukuk süreci devam etmektedir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Kanunlarla idare edilir ama kanun devleti değildir.
Hukuk ve idare mahkemeleri ile Danıştay kararları ve bu kararların değişmezliği, herhalde b.belediyesinin enteresan meclis kararları ile çarpıtılarak yok edilecek değildir.
Plan tadilatlarının, samimi ve kamunun yararına olması, mevcut kanun yönetmelik ve plan notlarına uygun olarak yapılması belediye meclislerinin ve mahalli idarecilerin 1.2.3. Ve (n). İşleri olması makamlarının tek ve değiştirilemez hedefi ve ideali olmak zorundadır.
" halka hizmet hakka hizmettir " dediği zaman, insanları hiçbir şekilde tasniflemeden bu uygulamayı yapabilen,
"şehr' ül emin = şehir emini = bütün davranışlarından emin olunan ve şehirli ile şehirin her konusunun emanet edilebildiği,
"belediye başkanı = şehiri, şehirlilere vekaleten yöneten ve onların isteklerini gerçekleştirebilen ve en iyi, en ekonomik ve en mutlu yaşama şartlarını oluşturabilen
kişi ve kişiler, herkesin ve her kesimin güveneceği ve seçeceği insanlardır.
BİZLER,
VALİLERİMİZE
KAYMAKAMLARIMIZA
BELEDİYE BAŞKANLARIMIZA
MUHTARLARIMIZA
APARTMAN YÖNETİCİLERİMİZE
KOMŞULARIMIZA
VE BELKİ DE EN ÖNEMLİSİ KENDİMİZE GÜVENMELİYİZ.
Güven' in birinci şartı nefsi ve şahsi davranışlardan sıyrılarak, gerçek düzgün bir insan olabilmek ve her şart altında adaletli davranabilmektir.
Bunu becerebildiğimizde;
valilerimizden, kaymakamlarımızdan,
belediye başkanlarımızdan,
muhtarlarımızdan,
apartman yöneticilerimizden,
komşularımızdan,
kendimizden sonuç olarak;
cumhurbaşkanımızdan,
TBMM den, başbakanımızdan,
bakanlarımızdan,
siyasi partilerimizden,
hukuk sistemimizden iç ve dış güvenlik sistemimizden eğitim ve sağlık sistemimizden
yeraltı ve yer üstü doğal zenginliklerimizden ve sayabileceğimiz diğer kıymetlerden emin olur ve güveniriz.

Kendinden emin olan ve kendine güvenen kimseler; ailede, okulda, iş hayatında, cemiyette ve muhalefet olsun iktidar olsun siyasette de soru sorar ve sorgular , hak ve hukuklarını, bilgi ile, yılmadan ve medeni cesaretle arar ve sonuca ulaşır
Pek uygun ve etik olmayan şartlar olsa da bütün yöneticiler aramızdaki karakterlerdir.
Hepimizin bildiği; namuslular namussuzlar kadar cesaretli olmadıkça veya büyük insan Nasrettin Hoca' nın fil ve timur hikayesi, tercih serbest...
Selamlar

Ahmet Nedim KAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder